Dolandırıcılar hep bir adım önde!
Bayram tatillerinde araç kiralayanların sayısı artıyor.
Bunu bilen dolandırıcılar da kurumsal araç kiralama firmalarının isimlerini taklit eden sahte platformlar oluşturuyorlar.
"Oto kiralamada bayram kampanyası" adı altında Google gibi arama motorlarına reklam verip aramalarda üst sıralara çıkıyorlar.
Geriye sadece vatandaşın yemi yutması kalıyor.
Sahte site aracılığıyla araç kiralamaya kalktığınızda dolandırıcılar WhatsApp üzerinden de IBAN göndererek para talep ediyor.
Parayı gönderdiğinizde ise geçmiş olsun.
Ne kiralamak istediğiniz araca, ne de sizi dolandıranlara ulaşabiliyorsunuz.
Uzmanlar araç kiralayan kurumsal firmaların vatandaştan WhatsApp'tan IBAN atarak para istemeyecekleri konusunda uyarıyorlar.
"Ödemeyi yapın araç hemen kapınızda" gibi sözlere de inanmayın diyorlar.
Aynı durum oteller için de geçerli.
Ön ödemeyi dolandırıcılara yapıp otele gittiklerinde rezervasyonun olmadığını öğrenenlerin tatilleri zehir oluyor.
Ülkemizde siber güvenlik konusunda bazı adımlar atılıyor ama dolandırıcıların hızına yetişmek mümkün değil!
Dolandırıcılar gündemi yakından takip edip, bayram, ara tatiller gibi yoğunluğun arttığı sektörlere özel dolandırıcılık harekatına başlıyorlar.
Sanki dolandırıcılığın okulu varmış gibi akla gelmedik yöntemler geliştiriyorlar.
Bu yöntemlerin çoğunu insanlar dolandırılıp haberlere konu olunca öğreniyoruz.
Dolandırıcılar her zaman bir adım önde!
Bir dolandırıcılık stratejisine karşı güvenlik önlemi geliştirildiğinde ya da kamuoyu o yöntemi öğrendiğinde ise hemen yeni bir yöntem buluyorlar.
Siber güvenlik polisleri, uzmanları dolandırıcılar gibi düşünüp operasyonlar düzenlemeliler.
Dolandırıcılığı önlemek için şirketlerin kurumsal internet sayfalarının kopyalanmasını önlemeye yönelik sorumluluklar verilmeli.
Özellikle büyük firmaların kadrolarında siber güvenlik uzmanları bulundurulması ya da dışarıdan sürekli siber güvenlik sağlayacak firmalarla anlaşmak zorunlu olmalı!
***
BEYİN KAÇ YAŞINDAYAŞLANMAYA BAŞLIYOR?
ABD'deki Stony Brook Üniversitesi'nden bilim insanları, 19 bin 300 kişinin beyin taramaları ve testlerini analiz ederek beyin yaşlanmasının ortalama 44 yaşında belirginleşmeye başladığını ortaya çıkardı.
Oksijen'de yayınlanan araştırmaya göre beyin yaşlanması 67 yaşında en hızlı seviyeye ulaşıyor.
90 yaşına gelmeyi başardığınızda ise beyin yaşlanması hız kaybediyor.
O yaştan sonra da beyne fazla ihtiyaç kalmıyor, çocuk gibi oluyorsunuz zaten!
Beyin yaşlanmasının birçok nedeni var ama olağan şüpheli stres!
Araştırmaya göre beyin hücrelerinin insüline karşı duyarlılığı zamanla azalıyor ve daha az glikoz emilimi nedeniyle beyin fonksiyonları bozuluyor.
Peki, ne yapmalı?
Bilim insanları orta yaşın beyin sağlığı açısından kritik bir dönem olduğunu insülin duyarlılığını koruyacak beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerinin, yaşlanmayı yavaşlatabileceğini söylüyorlar.
Araştırmacılar keton bazlı beslenmenin beyin foksiyonlarının bozulmasını yavaşlattığı yönündeki teoriyi 101 kişilik bir grupla test etti.
Katılımcılara, beyin hücrelerinde insülin duyarlılığını artırdığı bilinen keton takviyeleri verildi. Ve beyin fonksiyonlarının bozulması yavaşladı.
Keton en büyük faydayı da 40- 59 yaş arasındaki bireylerde göstermiş.
Elbette keton beslenme teorisini doğrulayacak daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Ama şurası kesin; kronik stres beynin yaşlanma süresini hızlandırarak beta-amiloid gibi zararlı proteinlerin birikmesine yol açıyor.
Kronik stres çağımızın hastalığı, her yerde karşımıza çıkıyor!
Sağlıklı, hareketli ve sosyal bir yaşam oluşturup, stresten uzak kalmak birçok hastalığı daha başlamadan bitiren önlemler... Lakin modern hayatın döngüsünde bunları yapmak için özel gayret ya da disiplin gerektiriyor.
OTİZM FARKLILIKTIR
Son dönemde en sevdiğim dizilerden biri olan 'The Last of Us'ın yıldızı Bella Ramsey'e otizm teşhisi konulduğu açıklandı.
Dizinin ilk sezonunun çekimleri sırasında otistik bir çocuğa sahip ekip üyesinin gözlemleri sonucunda Bella teşhis sürecine girmiş.
Diziyi izleyenler Bella'da diğer oyunculara benzemeyen bir farklılığı sezmiş olabilir.
Bazıları yüz ve fiziksel güzellik açısından sıradan buldukları Bella'nın torpille bu rolü kazandığını bile söylediler.
Hatta "Bu kız oyundaki Ellie'ye hiç benzemiyor", "Başka oyuncu mu yok" gibi zalimce yorumlar yapıldı.
İlk bakışta Bella sıradan bir genç gibi gözüküyor ama onu farklı kılan oynadığı dizilerde yarattığı 'yabancılık' hissiydi bence.
Dizideki kıyamet atmosferini etkileyici kılan da Bella'nın Ellie rolünde yarattığı hiçlik ve yabancılık hissi olduğunu düşünüyorum.
Bella, otizm teşhisi ile ilgili okul yıllarından beri kendini bir "yabancı" gibi hissettiğini ve otizm spektrumunda yaygın görülen duyusal hassasiyetlere sahip olduğunu açıkladı.
Bella "Bu durum başkalarının kolayca yapabildiği günlük işleri yapamazken kendime karşı daha anlayışlı olmamı sağladı" dedi ve otizmin oyunculuk kariyerine olumlu katkılar sağladığını belirtti.
Özetle "Otizm hastalık değil farklılıktır" sözünün ne kadar doğru olduğu Bella da göstermiş oldu.
***
ZARİF, ASİL BİR AYRILIŞ
Filiz Akın 'dört yapraklı yonca'ın en güzeli, en zarifi ve en saf olanıydı. Yeşilçam'la şöhreti yakaladı ama Yeşilçam'a da o asalet ve kalite kazandırdı.
Vasiyeti üzerine sessiz sedasız defnedilmesi ve cenazesine sadece ailesinin katılması ise Filiz Akın'ın asaletinin en güzel örneği.
Hastalandığını medyaya duyurmadı, ilgi ya da hatırlanmak beklemedi.
İlkelerinden, yaşam felsefesinden ödün vermeden güzelce yaşlandı. Zarif ve asil bir şekilde aramızdan ayrıldı.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."